Kişilik, ergenlik döneminde gelişmeye devam ettiği için çocuk ve ergenlerde kişilik bozukluğu tanısı koymak mümkün değildir. Ancak, yetişkinlik döneminde görülen kişilik bozukluklarının bazı örüntüleri, ergenlik döneminde belirti vermeye başlamaktadır. Bu belirtilerin fark edilip henüz bu kişilik örüntüleri oturmadan bu belirtilere yönelik olarak psikoterapi ve psikososyal müdahalelerin gerçekleştirilmesi, yetişkinlik döneminde kişilik bozukluklarının ortaya çıkmasını önleyebilir.
Ergenlik döneminde borderline kişilik bozukluğu örüntülerinin ilki duygu ve ilişkilerdeki dalgalanmadır. Bu gençler, bir an çok mutlu olabilirken bir kaç dakika sonra sudan bir sebepten üzgün veya öfkeli olabilirler. Arkadaşlarıyla ya da aileleriyle ilişkilerinde sık sık sorunlar yaşayabilirler. Tanıştıkları bir arkadaşı, dünyadaki en mükemmel kişiyken, bu kişinin en ufak hatasında onlar için dünyada en nefret edilecek kişi haline gelebilirler. Bu durum, gencin günlük yaşamını etkileyebilir ve onların rahat bir şekilde büyümelerini zorlaştırabilir.
Klinik Özellikler ve Tanı
1. Duygusal Değişimler: Aniden çok mutlu olabilirler, sonra bir anda çok üzülebilirler. Duvarları çabucak değişebilir.
2. İlişki Sorunları: Arkadaşları veya aileleriyle sık sık sorun yaşayabilirler. Bağlılık ve terk edilme korkusu hissedebilirler. Bu sebeple birisi ile aşırı yakınlaşmak da, birisi tarafından terk edilme durumu da onlar için çok korkutucudur. Bir kişi tarafından terk edilme tehlikesi karşısında ortaya çıkan kaygı ve öfke, genellikle kendilerine yönelir ve kendilerine zarar vermelerine sebep olabilir.
3. Kimlik Belirsizliği: Kendilerini tanımlamakta zorlanabilirler ve kendileri hakkında belirgin bir düşünceye sahip olamayabilirler.
4. Ani Davranışlar: Aniden kararlar alabilirler ve dürtüsel davranışlar gösterebilirler. Örneğin düşünmeden harcama yapabilir, evden/okuldan kaçabilir, uyuşturucu kullanabilir, riskli cinsel davranışlarda bulunabilirler.
5. Zorlu Duygularla Başa Çıkma: Zor durumlarla başa çıkmak için kendilerine zarar verebilirler veya intihar düşünceleri yaşayabilirler.
6. Boşluk Duygusu: Gençlerde içlerinde bir girdap gibi onları dibe çeken bir duygusal boşluk bulunmaktadır.
Borderline Kişilik Bozukluğu Neden Olur?
1. Genetik Faktörler: Aile geçmişinde Borderline Kişilik Bozukluğu olan bireylerde çocuklarda bu bozukluğun görülme olasılığı artabilir. Genetik yatkınlık, belirli genetik faktörlerin çocuklarda bu bozukluğun gelişimine katkıda bulunabileceğini göstermektedir.
2. Çevresel Faktörler: Çocukluk döneminde ihmal edilme, taciz, tecavüz ve cinsel istismara maruz kalma, büyük kayıplar yaşanması,travmatik olaylar yaşanması, uzun süreli olumsuz durumlara maruz kalma, şiddete maruz kalma çocuklarda borderline kişilik bozukluğu riskini artırabilir.
3. Aile Dinamikleri: Aile içindeki çatışmalar, düzensizlikler veya tutarsız ebeveyn tutumları, çocuğun duygusal düzenini etkileyebilir ve borderline kişilik bozukluğu riskini artırabilir.
4. Bireysel Yetenek ve Hassasiyetler: Çocukların bilişsel yetenekleri, duygusal hassasiyetleri ve doğuştan gelen kişilik özellikleri, Borderline Kişilik Bozukluğu’nun gelişiminde etkili olabilir.
5. Beyin Kimyası ve Nörolojik Faktörler: Beyin kimyasındaki dengesizlikler veya nörotransmitterlerdeki anormallikler, çocuklarda duygusal düzenleme problemlerine neden olabilir ve Borderline Kişilik Bozukluğu riskini artırabilir.
Borderline Kişilik Bozukluğu Tedavisi
Çocuklarda Borderline Kişilik Bozukluğu tedavisi genellikle çoklu bir yaklaşımı içerir ve çocuğun bireysel ihtiyaçlarına odaklanır. Tedavi aşağıdaki unsurları içerebilir:
1. Bireysel Terapi:
Çocuğun bir terapistle bireysel seanslarda çalışması, duygusal zorluklarını anlamasına ve bu duygularla başa çıkmasına yardımcı olabilir. Terapist, çocuğun güvenli bir ortamda duygusal ifade geliştirmesine yardımcı olur.
2. Aile Terapisi:
Aile üyeleriyle yapılan terapi, aile içindeki etkileşimleri değerlendirmeye ve güçlendirmeye odaklanır. Aile terapisi, çocuğun destek sistemini güçlendirmeye ve aile içinde sağlıklı iletişimi teşvik etmeye yöneliktir.
3. Duygusal Beceri Eğitimi:
Çocuğa, duygusal ifade, anlama ve düzenleme becerilerini öğreten eğitim programları uygulanabilir. Bu programlar, çocuğun duygusal yaşantısını daha etkili bir şekilde yönetmesine yardımcı olur.
4. Oyun Terapisi:
Oyun terapisi, çocukların oyun aracılığıyla duygusal ifade ve iyileşmeyi keşfetmelerine odaklanır. Oyun, çocuğun içsel dünyasını ifade etmesine yardımcı olabilir.
5. Okul Destek Programları:
Çocuğun öğrenme ortamında destek sağlayan programlar, öğretmenler ve diğer okul personeliyle işbirliği içerir. Bu programlar, çocuğun okulda başarılı olmasını sağlamaya yöneliktir.
6. İlaç Tedavisi:
Uzman bir doktor tarafından reçete edilen ilaçlar, çocuğun belirli semptomlarını yönetmeye yardımcı olabilir. Ancak, ilaç tedavisi genellikle diğer tedavi yöntemleriyle birlikte uygulanır.
7. Günlük Rutin ve Yapılandırma:
Çocuğun günlük yaşamında tutarlı bir rutin ve yapılandırma, duygusal düzenlemeyi kolaylaştırabilir ve çocuğa güven ve güvende hissetme duygusu verebilir.
Tedavi süreci genellikle uzun vadeli ve bireysel ihtiyaçlara göre uyarlanır. Çocuğun gelişimini desteklemek ve sağlıklı bir yaşam sürmesine yardımcı olmak için tedavi planının sürekli olarak değerlendirilmesi önemlidir.
