Özgül öğrenme güçlüğü (ÖÖG),, nörogelişimsel, yani gebelik ya da erken bebeklik döneminden kaynaklanan gelişimsel bir ruhsal bozukluktur. ÖÖG, okul çağındaki çocuklarda, çocuğun normal veya normalden fazla zekasının bulunmasına rağmen, okuma, yazma, matematik alanlarında öğrenmede problem yaşama ve beklenenin altında akademik performans sergileme ile karakterizedir.
Özgül Öğrenme Güçlüğü Çeşitleri
1.Disleksi: Disleksi, okuma alanında özel bir öğrenme zorluğudur. Bu durumda, okuma becerileri, okuduğunu anlama, okuma hızı ve akıcılığı, yaş ve gelişim düzeyine göre beklenen düzeyin altında kalır. Disleksi olan bireyler, sözcükleri ters okuma, harf karıştırma, yanlış heceleme gibi durumlarla karşılaşabilirler.
2.Disalkuli: Disalkuli, matematik alanında özgül bir öğrenme zorluğudur. Çocuğun yaşı ve gelişim düzeyine bakıldığında, matematik becerileri istenen düzeyin altında kalır. Sayıları ve matematiksel sembolleri anlamakta güçlük çekerler ve soyut kavramları algılamakta zorlanırlar.
3.Disgrafi: Disgrafi, yazılı anlatımda özgül bir öğrenme zorluğudur. Yazılı ifade becerileri, çocuğun yaşı ve gelişim düzeyine göre istenen düzeyden daha düşüktür. Yazım hataları yaparlar, dil bilgisi kurallarına göre yazı yazmakta zorlanırlar ve anlamlı bir metin oluşturmakta zorluk yaşarlar. Bu durum, akademik başarı ve mesleki yaşantı üzerinde olumsuz bir etki yapabilir.
Özgül Öğrenme Güçlüğünün Belirtileri nelerdir?
1.Okuma Güçlüğü: Çocuklar ve ergenler, yaşlarına ve zeka seviyelerine rağmen beklenen okuma becerilerini kazanmada zorlanırlar. Kelime tanıma, sesli okuma ve anlama konusunda güçlükler yaşanabilir.
2.Yazım Güçlüğü: Disleksi, yazma becerilerini etkileyebilir. İmla hataları, harf yerleştirmedeki zorluklar, harflerin yönlerini ters olarak yazma, sözcükleri düzgün bir şekilde yazmada sorunlar görülebilir.
3.Yavaş Okuma: Çocuklar ve ergenler, yaşıtlarına göre daha yavaş okuma eğiliminde olabilirler. Okuma hızları düşük olabilir.
4.Harf Karışıklığı: Harf ve kelimelerin sıralanması konusunda karışıklıklar olabilir. Örneğin, “b” ve “d” harflerini karıştırma, benzer sesli harfleri ayırt etmede zorlanma gibi durumlar ortaya çıkabilir.
5.Sözcük Birleştirme Güçlüğü: Bireyler, heceleri veya kelimeleri doğru bir şekilde birleştirmekte zorlanabilirler. Bu durum, okuma akıcılığını etkileyebilir.
6.Kelime ve Sayı Dizilerinde Zorlanma: Disleksi olan çocuklar ve ergenler, harf ve sayı dizilerini hatırlamakta veya doğru bir sırayla yazmakta güçlük çekebilirler.
7.Kelime Hatırlama Zorluğu: Okunan veya yazılan kelimeleri hatırlamakta güçlük yaşanabilir.
8.Kelimeleri Seslendirme Güçlüğü: Bazı durumlarda, bireyler kelimeleri düzgün bir şekilde seslendirmekte zorlanabilirler.
9. Sayısal Akıl Yürütme Güçlükleri: Matematik probleminin nasıl çözüleceğini kavrayamama, matematiksel sembolleri anlama ve kullanmada zorluklar.
10.Sağ ve Sol konusunda kafa karışıklığı: Disleksisi olan bazı kişiler, hangi tarafın sol, hangi tarafın sağ olduğunu hızlı bir şekilde çözmekte zorlanırlar ve İngilizce konuşan birçok kişi, hızlı bir şekilde ayırt etmek için hangi başparmak ve işaret parmağının Sol için bir L harfi oluşturduğuna bakarak ‘el sistemine’ güvenir. . Sağ-sol arasındaki bu tereddüt, doğu-batı gibi diğer yön mutlaklıklarında da kendini gösterebilir.
11.Saati söylemeyi öğrenmekte zorlanıyorum: Zamanı söylememizin çoğunun saatin yüzünü okumak yerine sayı formatında gerçekleştiği dijital kronoloji çağında bu belki biraz gereksizdir, ancak analog saati kavramada erken bir yetersizlik olduğunu öne süren bazı araştırma kanıtları vardır. Zamanı söyleme yöntemi olarak yüz, okuduğumuz harflerin ve kelimelerin kodunu çözen aynı görsel-sembolik işleme sistemlerine dayandığı için disleksi hastası olduğunuzun göstergesi olabilir.
12..Zayıf Dizi Belleği: Aşırı basit benzetme zamanı! Belki pasta yapmaya karar verdiniz. Birisi size tariften birkaç kez bahsetmiş olsa da, hâlâ yumurtaları, unu ve kabartma tozunu hangi yönden eklemeniz gerektiğini hatırlamakta zorlanıyorsunuz. Ya da belki size bir yere doğru yol tarifi verildi ve önce sağa sonra sola mı, yoksa sola sonra sağa mı olduğunu hatırlamıyorsunuz. Bu, ‘zayıf sıralı belleğe’ sahip olmak dediğimiz şeyin bir parçası olabilir; bu, olayların hangi sırayla gittiğini veya gerçekleştiğini hatırlamakta zorluk çektiğiniz anlamına gelir ve disleksisi olan kişilerin önemli bir kısmı bu tür zihinsel görevlerle mücadele ediyor gibi görünmektedir.
13.Bağcık Meselesi:Sınıfınızdaki herkesin bağcıklı ayakkabılara geçtiği bir dönemde, siz hala kayma lastikli ya da tuhaf yapışkanlı Velcro bağlantıları olan ayakkabılar mı giyiyordunuz? Bu, muhtemelen disleksi nedeniyle olabilir – birçok kişiye göre, ayakkabı bağcıklarını öğrenmekte zorlanmak, disleksi ya da dispraksi gibi eş zamanlı durumları olan kişilerde oldukça yaygın bir durumdur. Ve sadece ayakkabı bağlarıyla ilgili değil: saç örmek, tığ işi veya örgü gibi hafızada bir sıra öğrenmeyi gerektiren karmaşık bağlantılar, el hareketleri veya bağlantılar da etkilenebilir.
14. Gecikmiş El Hakimiyeti :Çoğu çocuk için, el tercihi genellikle iki ila dört yaşları arasında ortaya çıkar ve genellikle beş yaşına gelindiğinde iyi bir şekilde belirlenmiştir. Ancak disleksi olan birisi, sol ve sağ tercihini göstermekte çok daha uzun süre alabilir – ve bazı araştırmalar bunun aynı zamanda solak olma olasılıklarının daha yüksek olabileceğini öne sürmektedir.
Disleksinin Okul Öncesi Belirtileri:
- Ortak çocuk şarkıları öğrenmekte zorlanma, örneğin “Jack and Jill”
- Alfabedeki harf isimlerini öğrenmekte (ve hatırlamakta) güçlük çekme
- Kendi adındaki harfleri tanıyamama
- Tanıdık kelimeleri yanlış telaffuz etme; sürekli “bebek konuşması” kullanma
- Kedi, yarasa, fare gibi kafiyeli desenleri tanıyamama
- Okuma ve/veya yazma zorluklarına dair aile geçmişi (disleksi genellikle ailelerde görülür)
- Geç konuşma
- Yeni kelimeleri yavaş öğrenme
- Kelimeleri doğru bir şekilde oluşturmada sorun yaşama, kelime içinde sesleri ters çevirme veya benzer seslere sahip kelimeleri karıştırma gibi
- Harf, sayı ve renkleri hatırlama veya adlandırmada sorun yaşama
- Çocuk şarkıları öğrenmekte veya kafiyeli oyunlar oynamakta zorlanma.
Disleksili Çocukların Güçlü Özellikleri:
Okul öncesi
Güçlü Yönler
Merak
Büyük bir hayal gücü
Şeyleri çözebilme yeteneği; konuların özünü anlama
Yeni fikirlere hevesle yaklaşma
Yeni kavramları iyi anlama
Şaşırtıcı olgunluk
Yaş grubu için tipikten daha geniş bir kelime dağarcığı
Bulmaca çözmekten hoşlanma
Modeller oluşturma yeteneği
Okunan veya anlatılan hikayeleri mükemmel anlama.
Okul dönemi:
Güçlü Yönler
Mükemmel düşünme becerileri: kavramsal düşünce, akıl yürütme, hayal gücü, soyutlama
Öğrenmeyi ezberlemeden ziyade anlam yoluyla gerçekleştirebilme
“Büyük resmi” anlama yeteneği
Okunanı anlama düzeyinin yüksek olması
Belirli bir ilgi alanında aşırı pratikle öğrenilmiş (veya çok çalışılmış) kelimeleri yüksek düzeyde okuma ve anlama becerisi; örneğin, yemek yapmayı seven birisi yemek dergilerini ve yemek kitaplarını okuyabilir
Bir alan daha fazla uzmanlaşıp odaklandıkça gelişme gösterme ve bu konuyla ilgili okuma yapmaya olanak tanıyan küçük bir kelime dağarcığı geliştirme
Şaşırtıcı derecede sofistike bir dinleme kelime dağarcığı
Okuma bağımlı olmayan alanlarda (matematik, bilgisayarlar ve görsel sanatlar gibi) veya daha kavramsal (gerçeklere dayanmayan) konularda (felsefe, biyoloji, sosyal bilimler, nörobilim ve yaratıcı yazı gibi) başarı gösterme.
ÖÖG’nin Toplumdaki Sıklığı Nedir?
Okuma bozukluğu %4-9 arasında görülürken, matematik öğrenme bozukluğunun %3-7 oranlarında görüldüğü bildirilmektedir.
ÖÖG Neden Ortaya Çıkar?
ÖÖG’nin en önemli sebeplerinden birisi genetik aktarımdır. Yani ÖÖG tanısı olan çocukların sıklıkla akrabalarında, ÖÖG tanısı olan bireyler bulunmaktadır.
Ayrıca, düşük doğum ağırlığı, prematürite, sigara maruziyeti, anne sütünü az almış olmak, ileri anne yaşı da ÖÖG ortaya çıkmasına neden olan faktörlerden sayılabilir.
ÖÖG olan çocukların beyinlerini inceleyen çalışmalarda, beynin işitsel hafıza, okuma, yazma ve matematik öğrenme alanlarından sorumlu bölgelerinin, tipik gelişen çocuklara göre daha az çalıştığı tespit edilmiştir.
Tedavi Süreci
Özgül öğrenme bozuklukları, genellikle ilaç tedavisi ile düzeltilmeyen durumlardır. Ancak, bu bozuklukların neden olduğu akademik zorluklar ve sosyal ilişki problemleri ciddi olabilir. Öğrenme bozukluklarına yönelik sağlanan desteklerin yanı sıra, ek destek almak da önemlidir. Kaygı bozukluğu, depresyon gibi durumlar varsa, bu sorunlarla başa çıkmak için ilaç tedavisi düşünülebilir. Ancak, öğrenme güçlüğü çeşitlerine özel bir ilaç tedavisi mevcut değildir.
Müdahaleler, öğrenme zorluğu yaşanan alanlardaki becerilerin geliştirilmesini hedefler. Özel öğrenme güçlüğü tanısı konulan çocuklara yönelik özel eğitim programları uygulanır. Aynı zamanda, çocuk ve ailesine psikoeğitim verilir ve aile-okul işbirliği ile süreç desteklenir.
Okul programı dikkatlice takip edilir ve öğrenme kolaylığı sağlamak adına özel çalışma planları oluşturulur. Önemli olan, çocuğun ihtiyaçlarına odaklanan bireyselleştirilmiş bir yaklaşımın benimsenmesidir. Aileler, çocuklarına evde ek destek sağlamak konusunda eğitilir ve bu süreçte aktif rol alırlar. Bu şekilde, öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların akademik başarıları artırılabilir ve sosyal uyumları desteklenebilir.